Evcil Hayvan Sahibi olmak

Uzun süredir bu konu üzerinde ihtisas yapmış biri olarak “kamu spotu” kıvamındaki bu yazıyı yazma gereği duydum.

Uzun zaman çevrenizden kedisi, köp  eği olan insanların güzel hikayelerinden sonra sosyal medyadan etkilenir hayvanlara ekstra bir ilgi duymaya başlarsınız. Etrafınızdan birinin sizi dürtüp harekete geçmenize sebebiyet vermesiyle de araştırmadan, bilgi sahibi olmadan başlarsınız bakınmaya.

En moda kedi, en moda köpek hangisi?

Tabiki elinizin altında sosyal medya var. Instagram, Facebook, Pinterest… Aklınıza önce Ali’nin köpeği veya Merve’nin kedisi gelir. Hiç Ali’yle Merve’yle bu durumun zorluklarını konuşmadan nerden alınır kaça alınır araştırmaları bir iki saatinizi alır. Fikir sahibi olduğunuzu düşünerek bir kaç Internet ilanını da arayıp kendinizce olayı netleştirmeye başlarsınız.

Hikayenin bundan sonrasını köpek üzerinden devam ettirmek istiyorum. Sebebiyse köpek sahibi olmam. Kediciler de yorumlarını eksik etmesin, hikayelerini anlatsın.

Her cinsin kendine has özellikleri var. Fiziksel özelliklerinin yanı sıra davranışsal özellikleri de düşünülmeli.

Kısa tüylü, uzun tüylü, uzun boylu, kısa boylu, uçan tüylü, batan tüylü, salyalı, salyasız. Koşan, yatan, oyuncu, avcı, bekçi.

Öncelikle köpek almak istediğinizde yaşam tarzınıza uygun olan cinsi bulmaya çalışın. Çok geziyorsanız yanınızda taşıyabileceğiniz boyutlarda (arabada yer kaplayacak), enerjisi yürüyüş veya rutininize yeterli ve etrafla uyumlu köpekleri tercih etmelisiniz.

Evcimen bir hayatınız varsa, çok sık seyehat etmiyorsanız nispeten düşük enerjili, sokaklarda çekiştirmeyecek, evinizde koltuğun bir kısmını kaplayıp size varlığını hissettirebilecek köpekleri tercih edebilirsiniz.

“Balkonda bakarız”

Cins farketmeksizin kesinlikle bilmeniz gereken bir şey de köpeğin balkonda bakılmaması gerektiği. Balkonda tutulan köpek için “köpek bakmak” diyemeyiz. Günde sadece 1-1.5 saat iletişimde olacağınız bir hayvanı balkona “hapsetmeye” hakkınız yok. Ne siz köpek bakıyor olursunuz, ne de köpeğiniz iyi bakılıyor ve şanslı olabilir.

Balkona hapsettiğiniz köpeğiniz ne cins olursa olsun, enerjisini boşaltmak ve dış dünyayla iletişimde kalmak için dışarıdan geçenlere sebepli sebepsiz havlar. Gezdirmek için çıktığınızda da sizi sağa sola çekiştirip ızdırap halini alır. Yüksek ihtimalle de saldırgan ve söz dinlemeyen bir köpeğe dönüşecektir. Günde 1 saat gördüğü birisinin sözünü neden dinlesin ki?

Bahçeli evi olanlar için de durum pek farklı değil. Yine evin içine almadan bahçede serbest bırakılan veya bağlı tutulan köpekler de aynı karakteri sergileyebilir. Kapının önünden geçenlere korumacı iç güdüsüyle havlar, zincirini çekiştirir durur. Bahçede serbest diye her gün 2 kere dışarı çıkarıp gezdirmesseniz de yine enerjisini atamayacak ve sosyalleşemeyecek. Malesef Pit Bull’lar üzerindeki gözlemim de bu yönde. Çok fazla Pit Bull tanıdım. Her gün sokakta gördüğüm Pit Bull’larla hiç bir sorun yaşamadığım gibi TV’de haberlerde gördüğünüz sorunlu olanların hep bağlı veya bahçeden kaçması durumunda saldırmış olduklarına dikkat edin. Köpeğin tanımadığı insanlarla ve diğer canlılarla teması olmalı, sosyalleşmeli. Kaniş için de böyle (gereksiz havlarlar bilirsiniz), Alman Çoban Köpeği için de.

20180426_101050

“Ev Köpeği”

Ev köpeği diye bir sınıf yoktur. Pet shop’dan alırken sizi bu yalanla kandırmaya çalışmaları olası. Nitekim bir tanıdığımızın başına geldi. Beagle cinsi “avcı” köpeği bu şekilde satıp, tuvalet eğitimini ev içerisinde verip “hiç dışarı çıkarmanıza gerek yok” diyerek satmışlar. Cins olarak av köpeğidir. Vurduğunuzu yüzlerce metre koşup koklayarak bulup size geri getiren bu cinsi eve hapsettirmeye çalıştılar. Nitekim başarılı da olmuşlar. (Ertesi gün bir çiftliğe sahiplendirdik).

Köpeğiniz ne cins olursa olsun, eviniz bahçeli dahi olsa, her gün en az 1.5 saat dışarı çıkıp yürüyüş yapmalı, yeni yerler görmeli, ayağı çime kuma değmeli, yeni kokular duymalı, başka insanlar ve köpeklerle iletişim kurup oynamalıdır. Bu onların en doğal hakkı olduğu gibi sizin için de bir zorunluluk, görevdir.

cafedog.jpg

“Şecere”

Öncelikle bunun bir saplantı olduğunu düşünüyorum. Çevremden bir çok arkadaşım köpek sahiplenmek istediklerini söylediklerinde bulduğumda “Şecereli mi abi?” diyerek reddediyor. Burdaki niyeti her zaman köpek sahibi olmaktan çok “üretmek” olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden bu soruyu duyduğum anda yardımcı olmayı bırakıyorum.

Arkadaşlar, kimse şecereli yavrusunu “bedava”ya sahiplendirmez. Tam tersine şecereli köpekler normal fiyatlarının en az %50 pahalıya satılır. Yarışma birinciliği olanlarsa iki katı fiyatlara satılıyor. (Bu konu bambaşka. Çok da birinciliklere inanmamak gerek.)

“Saf kan”

Şecereli köpekler saf kan olduğu gibi şeceresizler de saf kan olabiliyor. Saf kan arayışı daha çok kendinize yakıştırmanızla alakalı olup, hayvanınıza vereceğiniz sevgiyle hiç alakası yok. Saf kan veya kırma olsun, sevginiz, kuracağınız ilişki ile ilgili. Belirtmem gerek, saf kanların hastalık hassasiyetleri daha fazlayken kırmaların bağışıklık sisgtemi çok daha güçlü olabiliyor.

“Veteriner”

En az iki tane veterineriniz olsun. Ara ara sohbet muhabbete de gidin. Bazen evcil hayvanınızla bazen tek. Bir saat civarı vakit geçirerek hep köpeğinizin gelen gidenle sosyalleşmesini sağlarsınız hem de giren çıkan hastaların sağlığına, sahiplerinin de mutlu olup olmadıklarını gözlemlersiniz.

Bayramda tatilde alternatifinizin olması hep iyi olmuştur. Bazıları tatilde kapatır. Acil bir şey olduğunda 7/24 açık olana gidebilirsiniz.

Aynı zamanda rahatsızlandığında ve bir tanesinin “ameliyat” dediğinde diğerine de danışmanız içinizi rahatlatıp durumdan emin olmanızı sağlar.

20180315_184552

“Masraf”

Ah o mamalar. Gittiniz şecereli saf kanı aldınız değil mi? Kalkıp da 100 TL’lik mama almayacaksınız tabi. 2019 için 12-15 kg arası olan mamaların fiyatları 400 – 700 TL arası. Bu köpeğinizin alacağı günlük miktara göre değişiklik göstereceğinden tüketim süresi değişecektir. Günlük 300 gr vereceğiniz köpeğiniz için 40 gün gidecektir. Ara ara da yaş mama verirseniz maliyetleriniz biraz değişecektir.

Yıllık ve 3 aylık rutin aşılarını unutmamak gerek. Yine köpeğinizin kilosu burdaki maliyetleri değiştiriyor. İç Parazit, Dış Parazit gibi koruyucu aşılar. Hiç birini atlamamanızı tavsiye ederim.

Yıllık veteriner masrafı 30-40 kg bir köpek için yaklaşık 1000 liradan başlıyor diyebilirim. Buna hastalandığında, bir sakatlığı yarası beresi olduğundaki ziyaretler dahil değil.

Pire kene tasmaları, yazın biraz daha sıklaşan ense damlalarını da ekleyince yaklaşık yıllık masrafınız mamalar dahil minimum 5000 TL diyebiliriz. Bunun tamamiyle “sağlıkta” olduğunu da tekrar hatırlatayım.

“Tatil”

Bayram geldi. 3-4 günlüğüne bir yerlere kaçma niyetindesiniz. Anneniz bakmak istemez, nitekim arkadaşınız da gereksiz yere bu zulmü çekmek istemez veya zaten o arkadaşlarınızla birlikte tatile gidiyorsunuzdur. Kedi bu süreçte kendisini idare edebilir. 3-4 günlük mamasını bir kaç ayrı kaba bırakıp bolca su koymanız yeterli olacaktır. Ama bu psikolojisinin bozulmayacağı anlamına gelmiyor. Uzun süre evde sessizlik ve hareketsizlik, sizi görememe evin sağına soluna perdesine çiçeğine saldırmakla sonuçlanacaktır. Köpeklerde de durum benzer olduğu gibi farklıdır da. Mamasını bir kaba bırakıp gidemezsiniz çünkü bazı köpekler kabında mama kalmayıncaya kadar bitirme eğilimindedir. Ilk öğünden hayvanı çatlatırsınız. Diyelimki birisine anahtar verdiniz ve sabah aksam gelip mamasını verip gezdirecek. Ancak akşam yine sizi evde göremeyeceği için depresyona girmesi muhtemel. Mesela bizim evdeki en az 2 gün trip atıyor ve söz dinlemiyor.

Hal böyle olunca hem yalnız kalmaması hem de sosyalleşmesi için siz tatildeyken evcilinizi de pet otele bırakmanız gerekecek. Bugün için tahmini fiyatlar günlük 150 TL civarı olması lazım. Yine de bırakacağınız otelde köpeğinizin kalacağı odaları bir ziyaret edin. Malesef fotoğraftakilerden biraz daha farklı olabiliyor. Steril mi soğuk mu, ne sıklıkta serbest bırakıyorlar, ters düşebileceği başka hayvanlar var mı? Alternatif olarak bazı veterinerler bu hizmeti nispeten daha ucuza veriyorlar. Yaklaşık 100 lira gibi bir fiyata 80 santimetrekarelik bir kafeste, yanında tedavi altındaki başka evcillerle kalmasına razıysanız bu da sizin için bir çözüm olabilir.

“Ev Temizliği”

Normalde evinizi haftada bir kez temizliyorsanız bunun sayısı üçe, en iyi ihtimalle ikiye çıkacaktır. Köpeğin cinsine göre etrafta uçuşan veya halıya koltuğa saplanan tüylerle dolu bir eve hazırlıklı olmalısınız. Bu yükü evcilinizi her gün tarayarak azaltabilmeniz mümkün ancak bu da size bir yük gibi gelebilir. Günlük rutininize bir de her gün 5-6 dakikalık taramalar eklediğinizi düşünün, yıllarca.

Akşama da misafir geleceğini öğrendiğinizde en azından salonu mutfağı bir süpürmek isteyebilirsiniz. Evciliniz koltuk tepelerinde geziyorsa muhakkak bir yerlerden salya veya tüy çıkacaktır. Bir de misafirinizin alerjisi olup olmadığını da bilmek gerekir. Evcil köpekten nedense korkan çok fazla insan var. Eve girip çıkan onlarca insan varken kendisinin yenebileceğini düşünüyor. Sizden her an birlikte yaşadığınız köpeğinizi bahçeye bağlamanızı yada balkona odaya kapamanızı isteyeceklerdir. Gerçekten köpeğine değer veren insan için bu bir sorundur. Camın arkasından size masum gözlerle ağlarmışçasına bakar, suçsuz olduğu halde neden cezalandırıldığını anlamaya çalışır ve ağlar. Bir süre sonra misafir istemez olursunuz ve size gelen giden azalır, köpek sevmeyen dostlarınızla ya onların evinde buluşursunuz ya da dışarıda.

Tüm bunlara rağmen kedi veya köpek bakmak isterseniz harika bir dost edineceksiniz. En az 7 yıl boyunca renkli bir ev hayatınız olabilir. Ama siz yine de tuvalet eğitimi alıncaya kadar yaşayacaklarınızı biraz gözünüzde canlandırın.

2014-05-03 10.47.54

Mutluluklar…

Reklam

Hakkında Haktan Keskin
www.haktankeskin.com

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: